"I should not talk so much about myself if there were anybody else whom I knew as well." - "Eğer bir başkasını daha iyi tanıyor olsaydım, kendimden bahsetmezdim." - Henry David Thoreau

Pazartesi, Mayıs 12, 2008

Ördekler Ülkesi

Benim yaşımdakiler bilirler, biz küçükken Pazar sabahları "Nils ve Uçan Kaz" isimli çizgi film vardı. Çok severdim, zira tek kanallı bir dönemdi. Alternatifi yoktu. Pazar sabahları kahvaltı yaparken izlemeye bayılırdım, ardından da Pazar filmi başlardı ve akabinde de televizyonun başından kalkmama sebep olan Pazar Konseri. Bir anlamda güzeldi aslında tek kanallı dönem, herkes aynı şeyleri izlediği için yıllar geçtikten sonra yaşıtların ile konuşacağın bir sürü ortak konu bulabiliyorsun.

İyi de hayatımda hiç kaz görmemiştim. Bizim mahallede ancak güvercin ve serçe görürdük, bir de sahilde martıları. Onun dışında hani yeşillik bir alana gitmediğin sürece başka çeşit bir kuş görmen zordu. Ankara' nın Kuğulu parkı var ördek ve kuğu görebileceğin. Şimdi Amsterdam' a bakıyorum da, hayatımda görmediğim kadar çok ördek, kuğu, yabani papağan, sakarmeke görebiliyorum hem de mahalle aralarında, ağaçlar da ve kanallarda. Söylendiğine göre Amsterdam belediyesi tüm ördeklerin sayımlarını yapıyormuş ve üzerlerine çip yerleştiriyorlarmış. Böylece takip edebiliyorlarmış. Türkiye' deki sokak kedisi gibi burada sürekli ördek gözlemliyoruz. Nisan, Mayıs aylarındaki yavru kedi sevmeleri burada yerini yavru ördek takiplerine bıraktı. Fotoğraftaki yavrular bizim mahalleden. Aslında bu biraz büyümüş halleri, yanına yaklaştığınızda annesi gitgide artan bir tonda "Vak"lamaya başlıyor. Koruma içgüdüsü işte. Çok sevimliler gerçekten.

0 comments: