Kirpi
Mayıs başında tatile çıktık, Korsika' yı keşfe gittik, altını üstüne getirdik bu harika adanın. Yakında konu ile ilgili bir gezi yazısı yayımlayacağım burada. Hem de yeşil ve mavi renklerin bol olduğu huzur dolu resimler eşliğinde. Ama hemen evvelinde sizlere tatil dönüşü yaşadığım bahçe maceralarından bahsetmek niyetindeyim.
Yaklaşık son 4 aydır bahçemizde bir ziyaretçimiz yaşıyor. 4 ay kadar evvel bahçenin hemen girişinde bir köstebek deliği belirdi, sabah gittim tırmıkla üzerini kapattım, bir daha çıkmaz herhalde başka bir yerlere gitmiştir diye düşünürken ertesi sabah kapattığım deliği yeniden açılmış buldum. Sonraki 1 ay boyunca o delik kapanıp kapanıp açıldı, ben de pes ettim ve onunla yaşayabileceğimizi düşündüm. Sonuçta sadece bir tane delik, hem de hep aynı yerde, çim ile bahçe taşlarının birleştiği yerde. Kendisini İso ve Kiki isimli kedilerimizden sonra yeni ev! hayvanımız olarak görelim dedik. 2 ay evveline kadar onu hiç görmemiştim bile, sanıyorum akşamları şöyle bir hava almaya çıkıp, solucanları falan yiyip tekrar yeraltına, kendi dünyasına dönüyordu. Bir akşam bahçeye çıktım, kulübeden bir şey alacaktım, karanlıktı ama salonun ışığı bahçeyi biraz aydınlatıyordu, tam o sırada bir ses duydum ve durdum, hemen ayaklarımın önünde sevimli köstebeğimiz,(Aslında bir kirpi ama önceleri onu köstebek sanmıştım) poposunu bir o yana bir bu yana sallayarak yavaş adımlarla önümden yürüyordu. Çok şaşırdım, elimi uzatsam dokunacaktım yani, ama ses etmedim o kendi yoluna ben kendi yoluma gittik. Köstebek aslında kör değil ama çok az görebiliyormuş, sanıyorum o nedenle beni farkedemedi. Daha sonra bahçeye, harekete duyarlı bir lamba kurdum, aradabir kirpimiz topraktan çıktığında ışık yanıyor biz de hemen kafalarımızı bahçeye çeviriyor, kendisini izleme fırsatı buluyorduk. Biz ondan memnunduk, sanıyorum kendisi de bizden, ta ki biz tatile gidene kadar. Tatil dönüşü evin bahçesi mayın tarlasını andırıyordu, 6 adet delik saydım. Zaten çimenleri de kesmediğim için, 2 haftada bahçe ufak bir ormana dönmüştü bir de bu delikler, beni çileden çıkarttı. En iyisi bundan kurtulmak dedim ve internette araştırmaya başladım.
Yabancı ve Türkçe kaynaklı siteleri, forumları araştırdım hepsinde de köstebek/kirpi den kurtulma yöntemi olarak öldürmeyi gösteriyordu. Okuduklarıma inanamıyordum, çok ciddiyim, "insanların çoğu vahşidir" tezini doğrularcasına bir çok yerde hayvanı öldürme taktikleri okudum, "deliğin başında bekleyin, çıkınca kafasına vurun", yok yaaaa. O mu hayvan sen mi hayvansın diye düşünürken, köstebekten kurtulmanın yollarını anlatan çok güzel bir site buldum. Sitenin güzel tarafı, köstebekten kurtulmadan önce durup bir düşünmemizi istiyor olması. Ondan kurtulmak istiyor olabilirisiniz ama bunu bunu bunu biliyor musunuz diye maddeler halinde aslında köstebeğin toprak için ne kadar önemli olduğundan bahsediyordu. Arzu edenler bu linkten okuyabilirler. Köstebek/Kirpi kesinlikle, ağaçlara, bitkilere zarar vermiyor, tam tersi zararlı yaratıklarla beslendiğinden, toprağın her zaman taze kalmasını ve açtığı deliklerle havalanmasını sağlıyormuş ve daha bir çok faydasını da sıralamışlar. Tek zararı göze hoş görünmeyen delikler olması, buna tahammül edemediğiniz için kendisinden kurtulmak istiyorsak da öldürmek yerine onu başka bir yerde yaşamaya zorlayacak metodlardan bahsediyor.
Tüm bunları okuduktan sonra ne yapacağıma karar verememiş bir şekilde bu sabah bahçede kahvaltımızı yaparken, kendisi de teşrif ettiler. Ben de gittim ve yakaladım onu, bir saksının içerisine koydum, niyetim uzak bir yere götürüp bırakmaktı, zira burada onun mutlu olacağı çok sayıda boş arazi var. Ama o kadar şirindi ki uzun bir süre düşündüm, Barış' a sordum n'apsam diye, bir türlü karar veremedim, O da garibim o kadar çok korkmuştu ki yumak gibi büzüldü. Neyse, onun bu sevimliliği, onunla yaşamak isteğimi depreştirdi. Kendisine birden fazla çukur kazmaması konusunda telkinde bulundum ve saldım, umarım beni anlamıştır. Şimdi düşünüyorum da 2 sene evvel köstebek/kirpi ile ilgili tek bildiğim yeraltını kazarak yaşadığıydı, şimdi o kadar çok şey biliyorum ki. Şehir hayatının bizi doğadan koparmasına izin vermeyelim. Unutmamak gerekiyor ki aslında biz onların evlerine yerleşiyoruz, onlar bizim değil. Kafamıza bir gün onlar gelip vuracak saygıdeğer köstebek ve bilumum hayvan katili insanlar.
1 comments:
Umarım arkadaş sevmeyen bir kirpiniz vardır.Bahçede parti yapıp akadaşlarını çağırırsa işiniz zor.Bahçede kirpi yaşaması hoş bir şey.
Yorum Gönder