Amstelveen Yeşili
Evimiz Amsterdam' da, benim işim ise Amstelveen' de. Yani yaşadığım şehir ile çalıştığım şehir farklılar. Türkiye' de olsam ne kadar zor olduğunu düşünebilirdiniz. Ama ev ile iş arası yaklaşık 20 dakika sürüyor, bisiklet kullanırsam 30-35 dakika. Unutmayın Hollanda topu topu Konya kadar bir ülke. Roketsan da çalıştığım zamanlar aklıma geldi şimdi, evden işe 45 dakika da gidiyorduk. Ya İstanbul' da çalışanlar ne yapsın, bir çoğunun işe gitmesi 2 saati buluyordur eminim. Bakın bir örnek daha size, yanlış hatırlamıyorsam Candaş Bozkurt, avrupa da işe ilk başladığı zamanlarda, Belçika' da oturuyordu ve Fransa' da çalışıyordu. İşe yarım saatte gidebiliyordu. Mesafe ve zaman kavramı ne kadar göreceli. Yazdıkça aklıma başka örnekler geliyor. Ankara' ya ilk geldiğimde yaşadığım şoku anlatayım size. Bildiğiniz gibi ben İstanbulluyum. Üniversite' yi bitirdim ve ODTÜ' ye yüksek lisans için geldim. Teyzemlere ODTÜ ye nasıl gideceğimi sorduğumda, aldığım cevap şöyle birşeydi; "ODTÜ şehrin dışında, önce Kızılay'a gideceksin oradan da ODTÜ minubüslerine bineceksin." Dedim kendi kendime şehrin dışıysa 1-2 saat sürer herhalde, ben uyurum minübüste. Ne uyuması, 15 dakikaya ODTÜ' ye vardığımızda Ankaralıların mesafe kavramlarının İstanbullulardan farklı olduğunu anlamıştım.
Neyse konumuza dönelim. Azıcık Amstelveen' den, çalıştığım şehirden bahsedeyim. Amstelveen Hollanda' nın en pahalı şehirlerinden birisi. Bahçe içinde 3 katlı evlerden oluşan, şirin sokakları olan hoş bir yer. Önemli firmaların genel merkezleri burada, mesela HP, KLM ya da Canon. Burada çok sayıda Expat yaşamakta. Amsterdam' a yakın olması, güzel evleri, huzurlu çevresi, yemyeşil doğası ile gerçekten yaşanılacak bir yer olarak görüyorum burayı. Holanda' ya geldiğimiz ilk 1,5 ay Amstelveen de yaşadık. Çevreyi gezecek vaktimiz olmuştu. Şehrin içerisinde resmen doğa ile beraber olduğunuzu hissediyorsunuz. Sabahları sizi kuş sesleri uyandırıyor, işe giderken her an bir tavşana, kaplumbağaya rastlamak mümkün. Kısacası huzur dolu bir şehir. Turistik fazla bir aktivitesi yok, gezilecek değil de yaşanılacak ve çalışılacak bir yer olarak tanımlamam gerekiyor burayı. Resimlerdeki yeşil kesinlikle buraya özgü bir de olağanüstü bir kokusu var ama onu buraya aktaramıyorum. Gelin, hissedin. (En üstte Barış' ın olduğu resimdeki mantarları farkettiniz mi!)
Read more...